Duygu ,insanın iç dünyasının uyardığı bir tepkimesidir.
Duygu yoğunluğu olayın ve durumun özelliklerine göre değişir. Örneğin; tehdit söz konusu olduğunda korku duygusunu ortaya çıkması muhtemelen birini hayal kırıklığına uğratma durumunda utanç duygusu görülebilir. Duygularımızı dışarıdan gelen sinyaller hakkında bireyler haberdar etmek için kurulur.
Duygular stres faktörleri ile başa çıkmak için ortaya çıkan limbik sistemin bir alarmdır. Limbik sistem duygusal beyin olarak bilinir bu sistem duygular ile ilişkisini incelediğimizde karşımıza 4 yapı çıkar.
Talamus
Amigdala
Hipokampüs
Hipotalamus
Duygular bizim yol gösterimizdir. Üzüntü şaşkınlık öfke,, korku, tiksinme, Sevinç, güven, beklenti bu 8 Duygu temel duygudur.
Duyguları tanımak, nasıl ifade edeceğimizi bilmek hayatımıza nasıl sürdürebilmek için çok önemlidir. Başımızdan geçen olayları konuşmak kolaydır fakat duygularımızı ifade etmek bizi zorlar. Birden fazla duyguyu tanımlamak çok zordur. Duygularımızın bazılarını ifade edemediğimizde psikolojik olarak kaygı ,depresyon ,obsesif kompulsif bozukluk, psikosomatik rahatsızlıklar ortaya çıkar. Gün içerisinde nelere kızdığımızı nelerden hoşlandığımızı, anlamdırabilmek için duygularımızı iyi tanımalıyız. Eğer duygularımızı tanıyamazsak ne olduğunu bilemeyiz. Eğer duygularımızı tanırsak gün içerisinde duygularımızı yönetebiliriz.Duygularımızı yönettiğimizde kendimizi daha iyi hissederiz. Nelere kızdığımızı nelerden mutlu olduğumuzu biliriz. Yaşam alanımızda kendimizi rahat hissederiz. Kendimizi tanıdığımız için çevremizdeki insanlarda bize o şekilde yaklaşımda bulunur. Duygular bireyleri korumak ve hayatta tutmakla görevlidir. Duygularımızı bastırıp ötelemek yerine bize verdiği mesajları iyi anlamak gerekir. Bir şeye öfkelendik fakat bu öfkemizi yönetmeyi bilmek daha büyük bir olay önüne geçmeyi önlemektir.Duygularımızı kontrol ettiğimizde öfke problemi ile karşılaştığımızda derin bir nefes alarak ve düşüncemizle o anda neyi öfkelendiğimizi bilmek ve sakin kalmak bizim öfke problemimizi azaltır. Hayatımıza giren insanlar bizlere çok şey öğretti Neşe ,ilgisizlik ,üzüntü ,mutluluk ,huzur ve sevgi gibi birçok olumlu veya olumsuz duyguları hayatımıza giren insanlardan öğreniriz motivasyon içsel olarak duyguların kontrol edilmesi ile meydana gelir. Olumsuz duygu ve durumlara kapıldığımız zaman kendimize değişim zamanı geldiğini söylemeliyiz. Aslında yaşanılan her olumsuzluk hayatımızın bir parçasıdır. Olumsuzluk aslında bizi hayata daha çok bağlar çünkü orada bir degisim vardır. Hayatımızın akış hızını değiştirir. Hayatımızın tekrardan yapılandırmasına neden olur. İnsan duygularını kontrol edebilirse kendi lehine çevirebilir. Eğer duygularını kontrol edemezsek birçok hastalığa neden olabilir. Bu da toplumda ve ilişkilerde zorlanmaya neden olur. Bazen duygularımızın kontrol edemediğimiz patolojik nedenler vardır. Örneğin öfke kontrolü olan kişi de genellikle ya uykusuzdur ya da şeker rahatsızlığı gibi bir patolojik hastalık vardır. Kişi bu durumlarda kendi sağlığı ile ilgili ilaçlarını düzenli kullandıklarında bu sorunu ortadan kaldırabilirler.
İnsanlar toplumda duygularını bastırmak isterler kimileri için bu sorun duygusunu yansıtmanın bir zayıflık göstergesi olduğunu düşünmektedir. Oysa ki biz insanlar duygusal varlıklarız .duygularımızı ifade etmediğimiz zaman robottan farkımız kalmaz ,çünkü karşımızdaki insanın ne düşündüğünü ne hissettiğini bilemeyiz. Karşımızdaki insanla iletişimimiz istediğimiz düzeyde olmaz.
Duygular sinir sistemi aracılığıyla hormonlar ve nörotransmitterler salgıtarak hücrelerimizi doğrudan etkiler. Stres üzüntü ve öfke gibi olumsuz duygular kortizol adrenalin gibi stres hormonlarının artmasına neden olur bu da sağlığımızı olumsuz yönde etkiler. O yüzden duygularımızı zamanında ifade etmek yerinde olur.
Duygu durum bozukluğu çoğu zaman veya neredeyse her gün üzgün ve değersiz hissetmek enerji eksikliği depresif aşırı enerjik ya da mutlu hissetmek hızlı konuşmak ya da hareket etmek ajitasyon ve huzursuzluk sinirlilik gibi hipomanik veya manik atak belirtileri gösterir. Bunları önlemenin en güzel yolu doğru yerde doğru zamanda duygularımızı ifade etmektir.